Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Burada özellikle dikkat çekici olan, merkezi sembolün tutarlı gelişimidir.

Bilinçdışı sürecin bir merkez etrafında sarmal bir şekilde ilerlediği, merkezin özellikleri giderek daha belirgin hale gelirken giderek daha da yakınlaştığı hissinden kaçamayız.

Ya da belki de tam tersini söyleyebilir ve merkezin – kendisi neredeyse bilinemez – bilinçdışının farklı materyalleri ve süreçleri üzerinde bir mıknatıs gibi hareket ettiğini ve onları bir kristal kafeste olduğu gibi yavaş yavaş yakaladığını söyleyebiliriz.

Bu nedenle merkez (diğer durumlarda) sıklıkla ağındaki bir örümcek olarak resmedilir (şekil 108), özellikle de bilinçli tutuma hala bilinçdışı süreçlerden duyulan korkunun hakim olduğu durumlarda.

Ancak, bizim durumumuzda olduğu gibi, sürecin kendi seyrinde ilerlemesine izin verilirse, sürekli kendini yenileyen merkezi sembol, tıpkı büyük Bernoulli’nin spiral için söylediği gibi, kişisel psişenin görünürdeki kaosu ve dramatik dolaşıklıkları içinde istikrarlı ve tutarlı bir şekilde yolunu zorlayacaktır: “Eadem mutata resurgo.”

Buna bağlı olarak, yaratıcı nokta olan yumurtanın etrafına sarılmış yılan gibi, merkezin spiral temsillerine sıklıkla rastlarız.

~Carl Jung, CW 12, Para 325

Leave a Reply

info@jungianstudiesistanbul.com

Abone Ol!

e-Posta bültenimize abone olun son içeriklerden haberiniz olsun!

Jungian Studies İstanbul © 2025. Tüm hakları saklıdır

tr_TRTurkish